Daha önce de yazdığım gibi genel merkezler aday memnuniyetsizliğinin kısa sürede aşılacağını, seçimin sonucunu çok etkilemeyeceğini, ancak anlatım eksikliğinin seçimi doğrudan etkileyeceğini söylemişlerdi.
İYİ Parti’nin Samsun’da ve Türkiye genelinde yaptığını anlatamama veya tanıtım sorunu var. Şener Şen’in repliğindeki ‘Yaptım ama niye yaptım, bir sor!’ dediği gibi neyi niye yaptığını anlatması gerekir.
Ameliyattan sonra nekahet döneminde hastaya durumunu soran doktora hasta ‘Perişanım, keşke ameliyat olmasaydım’ dese de nekahet dönemi geçip iyileşince doktora dua eder ve ‘iyi ki ameliyat oldum’ der. İYİ Parti’nin iyi şeyler yaptığı seçimden sonra anlaşılacak gibi görünüyor. İYİ Parti’nin diktiği ağaçların meyvesini komşular yiyecek gibi görünüyor.
Kiminin halası kiminin kaynanası CHP’ye oy vermiyor. Ya parti değiştirilecek ya kaynana. Kaynana değişir ama hala değiştirilemez, insanlar halasını seçemez. O zaman ya halanın görüşü değiştirilecek ya da parti. Hem CHP ile ittifak yapacak, ortak listeyle seçime gireceksin hem de seçmenini o listeye oy vermeye ikna edemeyeceksin. Bu işte bir terslik yok mu?
İnanılmaz, ama gerçek; DEVA Partisi Gen Bşk Ali Babacan, ‘Partimizin tabanının yüzde 30'u AK Parti kökenli ve biz bu seçmeni CHP'ye oy vermeye ikna edemiyoruz. Bunu da CHP'ye söyledik’ derken, Eski Başbakan ve Ak Parti Gen Bşk, 6’lı Masa Üyesi, Gelecek Partisi Gen Bşk Ahmet Davutoğlu ‘CHP listesine mühür vurmaya halamı bile ikna edemiyorum. Bana oy vermek istiyor, ama CHP logosuna mühür basmayı kabul etmediği için veremiyor’ diyor.
Her iki genel başkanın dediği de doğru olabilir, ancak her doğru her yerde söylenmez. ‘Şanı Yüce Allah’ın bildiği kuldan esirgenmez’ ifadesi yanlıştır. ŞY Allah’ın bilmediği hiçbir şey yoktur, ancak bireylerin, ailelerin, şirketlerin, partilerin, devletlerin sırları vardır ve her yerde söylenmez. Bazılarının açıklanması yasaktır.
Genel başkan olmuşlar, ama siyaseten sıfırlar. Meclise gireceği, Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı parti başka, oy toplayabileceğin parti başka ‘Laf ola beri gele’ tam da bu durum için söylenmiş. Oy almak için değil de adeta ‘oy almamak için’ yapılmış bir ittifak. ‘Çözüm Süreci’nin mimarlarından Adalet Eski Bakanı Sadullah Ergin’in CHP Çankaya listesinden seçime girmesi bunun canlı örneği değil mi?
CHP Gen Bşk/Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, Ergini aday gösterirken, Mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘Türkiye’yi Suriyeliler değil Türkler terk etmelidir’ diyen kadını birinci sıradan milletvekili yapması, başarısız bakanların aday gösterilmesi, aday gösterilen bakanların yenilmez, yutulmaz ifadeler kullanması adeta Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun kendi yollarına engel koyması değil de nedir?
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Millet İttifakı’na oy verenlerin terörist muamelesi göreceğini söylemesi üzerine Adana’da 1. Parti MHP, 2.Parti AKP olduğu halde Millet İttifakı CHP adayı seçimi kazandı? Seçmen kandırılabilir, ancak baskıyla yıldırılamaz. Bakanlar devletin imkan, kaynak ve nüfuzunu siyasi çıkarları için kullanırsa seçmen tepkisini gösterir.
Seçmen veya akrabanın oy vermeye ikna edebileceği partiyle değil de oy alamayacağı partiyle TBMM’ye girmeyi, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı kazanmayı düşünmek ‘Bu ne perhiz ne lahana turşusu‘ değil de nedir?
Bu çelişkilere, strateji eksikliğine rağmen seçimler hala kafa kafaya. Herkes diğerine çalışıyor görüntüsü veren siyasi faaliyetlerin sonunda ipi kimin göğüsleyeceği bana göre hala netleşmedi.